Bu dersimizde, Present perfect tense konusunu işleyeceğiz. Dilimiz'de böyle bir zaman tam manası ile olmadığı için İngilizce öğrenenirken en çok zorlandığımız zaman Present perfect tense'dir. Yapmamız gereken şey, bu zamanın kullanımını çok iyi öğrenmek ve mantığını iyi kavramaktır. En önemli özelliği, hem geçmişi hem de şimdiyi içermesidir. Adındaki present sözcüğünden ve perfect sözcüğünden, hem geçmişte tamamlanmış hemde şimdiki zaman ile ilişkili olduğunu unutmamamız gerekir.
Şimdi hem geçmiş hem şimdiki zaman ile ilişkili bir örnekle, üstte
ne demek istediğimi açıklamaya çalışayım.
She can’t go to the party because She has broken her leg.
Bacağını kırdığı için
partiye gidemiyor.
Bacağının kırılması geçmişte
olmuş ama etkisi hala devam ediyor, burada önemli olan bacağın şu anda kırık
olmasıdır. Yani geçmiş ile bu zamanda buluşmaktadır.
Bu cümleyi aşağıdaki şekilde Past simple ile kuramayız.
She can’t go to the party because She broke her leg.
Formül:
I You We They + Have +
VERB3 – Yani fillerin 3. hali Past Participle
He She It Birol Zeynep +
Has + VERB3 - Yani fillerin 3. hali Past
Participle
Olumlu cümle yapısı
Özne |
Yardımcı Fiil |
Fiilin 3. Hali (past
participle) |
I |
Have |
finished |
You |
Have |
|
He
/She /It Birol /Zeynep |
Has |
|
We |
have |
|
You |
||
They |
He has finished his project – Projesini bitirdi.
Olumsuz
cümle yapısı
Özne |
Yardımcı Fiil NOT |
Fiilin 3. Hali |
I |
have not (‘ve not) |
finished |
You |
have not (‘ve not) |
|
He
/She /It Birol /Zeynep |
has not (‘s not) |
|
We |
have not (‘ve not) |
|
You |
||
They |
They have not finished their project – Projelerini bitirmediler.
Soru
cümle yapısı
Yardımcı Fiil |
Özne |
Fiilin 3. Hali (past participle) |
Have |
I |
finished |
Have |
You |
|
Has |
He
/She /It Birol /Zeynep |
|
Have |
We |
|
You |
||
They |
Has Zeynep finished ? Zeynep
bitirmedi mi?
Zaman İfadeleri:
Bu zamanla birlikte
kullanılan zaman zarflarına çok dikkat etmek lazımdır. Hala devam eden eylemlerden
bahsederken, geçmiş zamana ait zaman ifadeleri kullanırsak cümlemiz yanlıştır.
Örnek:
last year. ( bitmiştir )
last week. ( bitmiştir )
last yesterday. ( bitmiştir )
last a second ago. ( bir saniye önce
dahi bitmiştir )
Görüldüğü gibi yukarıdaki
zaman ifadeleri bitmiştir ve konuşma anıyla bağlantıları yoktur. Dolayısıyla
geçmişte kalan zaman zarfıyla konuşma anıyla alakası olmak zorunda olan bir
zaman ( tense ) kullanılmaz. Fakat devam eden bir zaman zarfı ne kadar uzun
olursa olsun Present Perfect ile kullanılır.
Örnek:
today. (bitmemiş devam ediyor.)
this morning. (bitmemiş devam ediyor.)
this month. (bitmemiş devam ediyor.)
this century. (bu yüzyıl bile bitmemiş devam ediyor.)
Ve diğer zaman
ifadeleri: Since,For,Up to the
present, so far, till now ….,just, already, recently,lately,yet,ever, never
Konunun detaylı
açıklamasını, formüllerini,cümle yapılarını ve zaman ifadelerini gördükten
sonra, kullanım alanlarını örnek cümlelerle işleyerek konuyu pekiştirelim.
Geçmişte başlamasına rağmen
geçerliliğini sürdüren eylemlerimizde bu zamanı kullanırız.
They have known each
other for a long time.
Birbirlerini uzun zamandır tanıyorlar. Uzun zaman önce tanışmışlar ve
hâlâ tanışıyor/görüşüyorlar..
This school has been
empty for 10 years.
Bu okul on yıldır boş.Okul on yıl önce boşaltıldı ve hâlâ boş.
Zeynep has always
walked to school .
Zeynep okula hep yürüyerek gitmiştir.Eskiden de yürüyerek giderdi
şimdi de.
He has always been
good to me.
Bana hep iyi davranmıştır.Hâlâ da iyi davranıyor.
Geçmişte olmasına
rağmen şu anda sonucunu gördüğümüz durumlarda bu zamanı kullanırız.
My niece has cleaned
the kicthen.
Kız yeğenim mutfağı temizledi.Mutfak şu anda temiz durumda.
I have lost my keys
Anahtarlarımı kaybettim.Şu anda bisikletim kayıp.
Zeynep ! Have you
washed your hands?
Zeynep ellerini yıkadın mı? Şu anda ellerin temiz mi?
Zaman içeren
cümlelerde, eğer belirtilen zaman hâlâ bitmemişse bu zamanı kullanırız.
I have read two
books this month.
Bu ay iki kitap okudum.
Cümlemizde bu ay henüz bitmedi. Eğer bitseydi Simple past tense
kullanılırdık.
I read two books
last month.
Geçen ay iki kitap okudum. Okudum
ve geçen bitti.
Geçmişte bir zaman
verilmediği sürece, haberleri sunarken,
spikerler çoğunlukla bu zaman
kullanırlar.
The minister of
economy has said that the government’s economic policies are successful.
Ekonomi bakanı, hükûmetin ekonomik politikalarının başarılı
olduğunu söyledi.
There has been an
explosion in street.
Sokakta bir patlama oldu.
Ancak cümlemizde
zaman verecek olursak o zaman cümlemizde geçmiş zaman kullanılırız.
There was an
explosion in street 2 hours ago.
İki saat önce sokakta bir patlama oldu.
Bu zaman ile yapılan
cümlelerin çoğunda ‘hayatında bugüne kadar’ anlamı vardır.
Have you ever driven
a bus?
Sen hiç otobüs kullandın mı? Ömrü ayatında bugüne kadar?
My grandfather has
never apologized for anything in his life.
Büyük babam hayatında hiçbir şey için özür dilememiştir. Bugüne
kadar
Cümlede kullanılan
zamana göre cümlenin anlamı değişir.
My brother has done
a lot for me.
Erkek kardeşim benim için çok şey yapmıştır. Erkek kardeşim hayatta.
My best friend did a
lot for me.
En iyi arkadaşım benim için çok şey yaptı. En iyi arkadaşım hayatta değil.
Bu zamanı ‘This is
the first – second - third’ … gibi ifadelerle kullanırız.
This is the first
time that I have lost my key.
Bu, anahtarımı ilk kaybedişim.
This is the fourth
freşa you have drunk this evening.
Bu, bu akşamki içtiğin dördüncü freşa.
Bu zamanla ,sıfatların
en üstünlük (superlative) derecelerini kullanılırız.
You are the most
beautiful girl I have ever met.
Sen, hayatımda tanıdığım en güzel kızsın. (yalan tabi J cümle kurmak için
yazdım)
This is the highest
building they have ever seen.
Bu, hayatlarında gördükleri en yüksek bina.
for/since
Dersin başında ‘Zaman İfadeleri’ açıklamasında da
belirttiğim gibi. bu zaman ile yaygın olarak just,
ever, already, yet, never, recently, lately, up to now, so far, for, since,
since then gibi zaman zarfları kullanılır.
Ancak bu sözcüklerden bazıları başka zamanlarla da kullanılmaktadır. Bu
sözcükler söz konusu olduğunda, kullanılacak zaman sadece present perfect
olmayabilir. Bunlar içinde kullanımı en çok karıştırılan for ve since’i inceleyelim. Eğer
geçen süre söz konusu ise for, sürenin başlangıcı belli ise since kullanılır.
Örneğin, for 6 months dendiğinde, geçen süre söz konusudur ancak bu sürenin ne zaman
başladığı belli değildir. Since last year dendiğinde ise, geçen süre belli olmayıp sürenin ne zaman
başladığı bellidir. İkisinden hangisinin kullanılması gerektiği ile ilgili
ipuçlarını vericem.
Dilimizde hem ‘-den
beri’ hem de ‘-dir, -dır’ olarak çevrilebilen durumlarda for, yalnızca ‘-den
beri’ olarak çevrilebilen durumlarda ise since kullanılır:
I’ve been working
for this company for 8 years.
8 yıldır/yıldan beri bu şirkette çalışıyorum.
I’ve been working
for this company since October.
Ekim ayından beri bu
şirkette çalışıyorum.
ÖNEMLİ NOT: Konunun
başında, ‘Bu zaman Türkçemizde yok’ dedim ancak şöyle bir durum var. İstanbul
Türkçesinde bu zamanın tam karşılığını bulamayabiliriz. Fakat Anadolu
Türkçesinde karşılığı vardır. Mesela hayatında hiç hamsi yememiş bir kişi şöyle
der: ‘Benim hamsi yemişliğim
yoktur’. Bu ifade aslında Present perfect tense
ifadesidir. Geçmişte de yemedim, şimdi de yemedim. Bu zamanı konuşma esnasında
kullanırken veya sınavda test çözerken bu cümle ile hatırlamaya çalışın. Bu
açıklama ve kaynak ile yola çıkarsanız, az çok bağlantı kurup mantık
oluşturabilirsiniz.
Yine dersimin
başında ‘Geçmişte başlamış ve hâlâ devam eden durumları anlatırken bu zaman
kullanılırız’ dedim. Ancak bazı farklı zamanlarla da bu eylemi ifade
edebiliyoruz. Örneğin ‘I live in Istanbul’ cümlesi geniş zamanla yazılmıştır ve
içinde ‘geçmişte başlamış ve hâlâ
devam eder’ ifadesi vardır. ‘We are watching TV’
cümlesi şimdiki zamanla yazılmıştır ve aynı ifade bu cümlede de vardır. Şunu demeye çalışıyorum, ‘biz
eğitimcilerin bu zamanı öğretirken ‘geçmişte başlamış ve hâlâ devam eder’
ifadesi kullanılırken çok dikkatli olması gerekiyor.
Bir diğer önemli not
ise, içinde her for, since, just,
yet, already, before, ever geçen cümleler
sadece bu zamanla yapılmaz. Aşağıdaki açıklama ile konuya açıklık getirmeye
çalışacağım.
Mesela eskiden,
İstanbul’da 25 yıl oturduk ve bunu ifade etmek istiyoruz: ‘We lived in Istanbul
for twenty five years.’ demeliyiz.
Mesela 8 saat uyuyacağımı anlatmak istiyorum: ‘I’m
going to sleep for eight hours.’ demeliyiz.
Mesela arabamız var
ve evliyiz. Arabayı aldığımızda 10 yıllık evli olduğumuzu anlatmak
Gördüğünüz gibi for
sözcüğünü Present perfect tense’den başka üç ayrı zamanla ilede kullanıldığını
gördük.
Ever ile ilgili
örnekler verelim.
Diyelim ki siz
sabahları hep 9’da kalkan birisiniz. Ben size ‘Hiç 5’te kalktığınız olur mu?’
diye sormak istiyorum: ‘Do you ever get up at 5?’
Diyelim ki
yurtdışına tatile gidip döndünüz ve arkadaşlarınıza her sabah 10’da
kaldırıldığınızı anlatıyorsunuz. Arkadaşlarınızdan birisi size ‘Hiç 3’te
kalktığınız oldu mu?’ diye sormak istiyor: ‘Did you ever get up at 3?’
go/been to
Türkçede ‘gitmek’
diye ifade ettiğimiz her durum, İngilizcede yalnızca go fiili ile ifade
edilmez. Eğer bir yere gidilmiş ve geri dönülmüşse been to kullanılmalıdır. Kişi,
söz konusu yere gitmek üzere yolda ya da oradaysa, yani daha dönmemişse o zaman
cümlelerimizde go fiili kullanırız.
Birol has gone to
London.
Birol Londroya gitti. Şu anda ya yolda ya da orada.
She has been to
Giresun.
Giresun’a gitti. Gitti ve geri döndü; şu anda burada.
Yani birisine bir
yere gidip gitmediğini soracaksak cümlelerimizde been to kullanmalıyız.
Have you ever been
to Istanbul?
İstanbul’a hiç gittin mi? Have you ever gone to Istanbul? Cümlesi yanlış olur.
been to/been in
Ben şu anda İstanbul’dayım
ve daha önce İngiltere’ye gittiğimi anlatmak istiyorum.
I have been to
England.
İngiltere'ye gittim. Gittim
ve döndüm; şu anda İstanbul’dayım.
İstanbul’dayım ve
doğduğumdan beri burada olduğumu anlatmak istiyorum.
I have been in
Istanbul since I was born.
Doğduğumdan beri İstanbul’dayım. Zaten İstanbul’dayım.