Used To :
Birol used to smoke .
Birol eskiden sigara içerdi. (= ama şimdi içmiyor)
Aunt Zeynep used to live in France.
Zeynep Hala (eskiden) Fransa'da otururdu. (= ama artık orada oturmuyor)
She used to like dogs but one attacked her and she doesn't any more.
Eskiden köpekleri severdi ama kedinin biri ona saldırdı ve o da onları artık sevmiyor.
Olumsuz biçimi usedn’t to ya da used not to olarak varsa da günümüz İngilizcesinde didn’t use to tercih edilir.
I didn't use to like dogs.
Köpekleri sevmezdim.
Eylül didn't use to like cream.
Eylül krema sevmezdin.
Soru biçiminde ise, ya used başa getirilir ya da did ile kullanılır.
Used you to play handball at school?
Did you use to play handball at school?
Okuldayken hentbol oynar mıydın?
Used you to work in finance sector?
Finans sektöründemi çalışıyordun?
Didn't he use to listen to the news on radio?
Radyoda haberleri dinlemez miydi?
Used to, geçmiş zamanı anlatsa da bütün geçmiş zaman cümlelerinde kullanılamaz. Geçmişte belirli bir zamanda yapılanı, bunun ne kadar sürdüğünü ya da kaç kez yapıldığını anlatırken kullanılmaz:
They worked very hard last year.
Geçen yıl çok çalıştılar. (= They used to work … denmez)
I lived in İstanbul for 35 years.
Otuz beş yıl İstanbulda oturdum/yaşadım. (= I used to live … denmez)
I went to Istanbul five times last year.
Geçen yıl beş kez İstanbula gittim. (= I used to go … denmez)
Get Used To:
get used to herhangi bir şeye veya olaya alışık olma durumlarını izah etmede kullanılmaktadır. Bu kullanım, used to kalıbında olduğu gibi eskiden yapılan alışkanlıkları ifade etmez. Şimdiki zamanda bir kişinin herhangi bir eyleme veya duruma alışmış olduğunu ifade eder. Used to kalıbının başına am/is/are veya diğer yardımcı fiiller gelir ve fiil -ing takısı alır.
Olumlu Cümle:
Özne + yardımcı fiil + get used to +
Ving/Noun
Soru Cümlesi :
yardımcı fiil + Özne + get used to + Ving/Noun
Olumsuz Cümlesi : Özne + yardımcı fiil + get used to + Ving/Noun
"Get used to" yapısında, Ving (Speaking, Going,
Dancing) kullanılır.
Ving yoksa, sadece isim (noun) kullanılabilir.
(School, Kayseri, ...)Ancak, V1 kullanılmaz.
Aşağıda, "get"
fiilinin çeşitli zamanlara çekim şekli verilmiştir.
Tenses
|
get
|
Present Continuous Form
|
am, is, are, getting
|
Past Continuous Form
|
was were getting
|
Present Form
|
get, gets
|
Past Form
|
got
|
Present Perfect Form
|
have got, has got
|
Past Perfect Form
|
had got
|
Future Form
|
will get
|
Future Form
|
is going to get, are going to get
|
Future Form
|
shall get
|
Can
|
can get
|
May
|
may get
|
Might
|
might get
|
Must
|
must get
|
Should
|
should get
|
Ought to
|
ought to get
|
Could
|
could get
|
Would
|
would get
|
Could
|
could get
|
Bir şeye, yere, duruma yada eylemi yapmaya alışma sureci içinde
olduğumuzu anlatmak için kullanılır. "get" fiilini
hangi zaman kalıbına çekimlersek, o zamanda alışma sürecini/alışmakta olduğumuzu anlatırız.
Şu anda bir şeye alışmakta olduğumuzu anlatırken,
"am, is, are getting used to" kullanırız.
I'm
getting used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya alışıyorum.
Are you getting
used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya alışıyor musun?
I'm
not getting used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışımıyorum?
Gelecekte bir şeye alışacağımızı anlatırken, "will
get used to" kullanırız.
I will get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışacağım.
Will you get
used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya alışacak mısın?
I will
not get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya alışmayacağım
Modallarla, alışma sürecini anlatırken, "get"
fiili, istenilen zamana çekimlenir.
I will get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışacağım.
I can get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışabilirim.
I may get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışabilirim.
I might get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışabilirim.
I should get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışmalıyım.
I ought to get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışmalıyım.
I must get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışmalıyım.
I have to get used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışmak zorundayım.
I got used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya alıştım.
I have got used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya alıştım.
I had got used to living in Giresun .Giresun'da yaşamaya
alışmıştım.
I was getting used to living in Giresun. Giresun'da yaşamaya
alışıyordum.
I was getting used to Giresun. (Giresuna alışıyordum.) (cümlede
eylem yerine, bir (noun) isim de kullanılabilir.)
I got used to Giresun. (Giresuna alıştım.)
I will get used to Giresun. (Giresuna alışacağım.)
Dikkat
ettiyseniz, cümlede sadece "get" fiilinin çekimi ve yardımcı fiil
değişmektedir.Cümlenin diğer kısımları aynen kalmaktadır.Soru yapılırken,
cümledeki "ilk yardımcı fiil" cümle başına alınır, diğer kelimeler
yerlerinde kalır,
Olumsuz yapılırken ise, "ilk
yardımcı fiile", "not" eki eklenir.
Bu kural tüm yardımcı fiiller için geçerlidir.
She can get used to swimming.
Can she get used to swimming?
She can't get used to swimming.
Be used to alışkanlıklarımızdan bahsetmek için kullanılır. Bu yapıyı takiben fiil kullanmak istersek fiillerimiz "-ing" takısı alır.
I'm used to getting up early. Erken kalkmaya alışığım.
People in İstanbul are used to the traffic. İstanbul' daki insanlar trafiğe alışkınlar.
You weren't used to working here. Burada çalışmaya alışık değildin.
You must be used to cooking. Yemek pişirmeye alışık olmalısın.
Would :
Eskiden yaptığımız alışkanlıklar ve tekrarlı eylemler için kullanılır.
When I lived in Istanbul, we would go swimming very often.
Bodrumda yaşarken çok sık yüzmeye giderdik.
I was a funny student. I would make my friends laugh during classes.
Eğlenceli bir öğrenciydim. Derslerde arkadaşlarımı güldürürdüm.
I would visit them.
Onları ziyaret ederdim.
We would always meet once a week.
Haftada bir kere mutlaka buluşurduk.