bad /bæd/ beed kötü
bad weather
kötü hava
bad news
kötü haber
He's in a bad mood today.
Bugün havasında değil /Kötü ruh hali içinde.
bad behaviour
kötü davranış
The service was really bad.
Hizmet gerçekten kötüydü.
He's always been bad at grammar.
Dilbilgisi konusunda hep kötüydü.
a bad injury
ciddi yaralanma