Appreciate ile ilgili cümleler
appreciate /əˈpriːʃieɪt/ apirişiyet
takdir etmek
There's no point buying him expensive wines - he doesn't appreciate them.
Ona pahalı şaraplar satmanın bir anlamı yok - onları takdir etmiyor.
çok takdir etmek, müteşekkir olmak
I'd really appreciate your help.
Yardımınız için minnettarım.
farkında olmak, anlamak, farkına varmak
I appreciate that it is a difficult decision for you to make.
Bunu yapmak sizin için zor bir karar farkındayım.
değeri artmak, değerlenmek
Houses and antiques appreciate with time.
Evler ve antikalar zamanla değelerini artırırlar.