Anxiety ile ilgili cümleler
anxiety /æŋˈzaɪəti/ engzayetiy - endişe, korku, vesvese, tasa, kaygı.
That explains his anxiety about her health.
Bu onun sağlığı ile ilgili endişesini açıklıyor.
He caused his parents a lot of anxiety.
Ailesini çok endişelendirdi.Endişelenmesine sebep oldu.
She could not cope with anxiety.
Korkusu ile baş edemedi.
I had an anxiety attack.
Bir korku krizi geçirdim.
The bliss was often interrupted by anxiety.
Mutluluk sık sık kaygı/endişe ile kesildi.
Her anxiety almost drove her wild.
Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.
Birol tried to hide his anxiety.
Birol endişesini/kaygısını saklamaya çalıştı.