Affect ile ilgili cümleler
affect - etkilemek veya değişimine sebep olmak,duygusal olarak üzülmesine, hissetmesine sebep olmak, etkilemek.
It's a disease which affects many older people.
Bu, birçok yaşlı insanı etkileyen bir hastalıktır.
I was deeply affected by the film.
Filmden derinden etkilendim.
His old age is beginning to affect his eyesight.
İlerleyen yaşı onun görme yeteneğini etkilemeye başlıyor.
Gasoline prices affect all of us one way or another.
Benzin fiyatları şu ya da bu şekilde hepimizi etkiler.
This bad weather will affect the crops.
Bu kötü hava ekinleri etkileyecek.
This article will affect my thinking.
Bu makale düşüncemi etkileyecek.
We must not allow these problems to affect the project.
Bu sorunların projeyi engellemesine izin vermemeliyiz.