Accompany ile ilgili cümleler

Accompany ile ilgili cümleler


accompany /əˈkʌmpəni/ akampaniyy - birine eşlik etmek, aynı anda olmak ya da bulunmak.

We accompanied her back to her hotel.
Onun oteline dönüşüne eşlik ettik.

Birol accompanied his father on a business trip.
Birol iş gezisinde babasına eşlik etti.

I need someone to accompany me while I learn English.
İngilizce öğrenirken bana eşlik edecek birilerine ihtiyacım var.

If you go to the out, I will accompany you.
Eğer dışarı gideceksen sana eşlik edeceğim.

Birol's book is accompanied by a video cassette.
Birol'un kitabına bir video kasette eşlik ediyor.