able - bir şeyi başarmak, yapma yeteneğine sahip olmak, yapabilmek, becerikli, zeki ve bir şeyi yapmada iyi
He'll be able to help you.
O size yardımcı olabilir.
She's a very able student.
Çok yetenekli bir öğrencidir.
He is an able man than I thought.
Düşündüğümden daha becerikli bir adam.
Birol is an able teacher than I expected.
Birol beklediğimden daha becerikli bir öğretmendir.