A: Most of my friends have had swimming lessons.
( Çoğu arkadaşım yüzme dersi aldı. )
B: Some of them are even lifeguards.
( Hatta bazıları cankurtaranlar. )
A: They have tried to teach me to swim, but I think I need to go to a place where they actually teach swimming.
( Bana yüzmeyi öğretmeyi denediler, ama sanırım yüzmenin gerçekten öğretildiği bir yere gitmem gerekiyor. )
B: It would be so nice to jump into a pool of cold water on a hot summer day.
( Sıcak bir yaz gününde soğuk bir havuza atlamak güzel olurdu. )
A: That would be so refreshing.
( Bu çok serinletici olurdu. )
B: If I go out onto a boat, I always wear a life jacket.
( Eğer bir botla açılırsam, her zaman can yeleği giyerim. )
A: I think it is wise to do that.
( Sanırım bunu yapmak akıllıca. )
B: Everyone should wear a life jacket on a boat.
( Bottayken herkes can yeleği giymeli. )
A: I would rather be safe than sorry.
( Üzgün olmaktansa güvende olmayı tercih ederim. )
B: I have decided that I will overcome my fear.
( Karar verdim bu korkumun üstesinden geleceğim. )
A: I will go and take swimming lessons.
( Gidip yüzme dersi alacağım. )
B: I have a goal.
( Bir hedefim var. )
A: By this time next year, I would like to be able to swim the length of the pool without being afraid.
( Seneye bu vakitte, korkmadan havuz boyunca yüzebilmeyi istiyorum. )
B: It is best to face your fears and deal with them.
( Korkularınla yüzleşmek ve onlarla mücadele etmek en iyisidir. )
A: I hope that I can overcome my fear of water.
( Umarım su korkumun üstesinden gelirim. )
Most of my friends
