Dead, sıfattır ve “ölü, ölmüş, hayatta değil” anlamına gelir
a dead man
ölü bir adam
Mrs Taylor is dead.
Bayan Taylor öldü.
Died, die fiilinin çekilmiş hâlidir ve “ölmek” anlamına gelir
Shakespeare died in 1616.
Shakespeare 1616’da öldü. (Shakespeare dead … denmez)
She died in a car crash.
Araba kazasında öldü. (She is dead in … denmez)
So far 50 people have died in the fighting.
Şimdiye kadar çatışmada 50 kişi öldü.
My father is dead; he died in 1989.
Babam hayatta değil; 1989’da öldü.
Death ise isim olup “ölüm” anlamındadır
After his death, his wife went to live in Canada.
Ölümünden sonra eşi, Kanada’ya yaşamaya gitti.