√ Cloth, “kumaş, bez, dokuma” anlamına gelir. Teklifsiz dilde bu kelime yerine material ya da fabric demek daha yaygındır:
His suits were made of the most expensive cloth.
Takım elbiseleri en pahalı kumaştan yapılmıştı.
Could you pass me a cloth? I’ve spilt some milk on the floor.
Bana bir bez verebilir misin? Yere biraz süt döktüm.
√ Clothes ise, “elbise, giysi, kıyafet, üst baş” anlamına gelir. Tekil hâli yoktur. Bu yüzden a clothe demek yerine something to wear ya da an article / a piece of clothing denir:
I must buy some new clothes; I haven’t got anything to wear.
Yeni giysiler almam lazım; giyecek bir şeyim yok.