Bilindiği gibi but kelimesi temel olarak “fakat, ama, ancak” anlamındadır. Ancak burada bu kelimenin başka kullanımlarını inceleyeceğiz:
But, “-den başka, hariç” anlamına gelir. All, none, every, any, no, everything, everybody, nothing, nobody, anywhere gibi kelimelerle bu anlamda kullanılır:
He eats nothing but hamburgers.
Hamburgerden başka bir şey yemez.
Everybody’s here but George.
George’dan başka herkes burada/geldi.
I’ve finished all the jobs but one.
Biri hariç bütün işleri bitirdim.
√ But, temel olarak İngiliz İngilizcesinde kullanılan next but one, last but two ifadelerinde yer alır:
Jackie lives next door but one.
Jackie, bitişikteki değil ondan sonraki evde oturuyor.
I was last but two in the race yesterday.
Dün yarışta sondan ikinci oldum.
√ But for, “… olmasaydı” anlamına gelir:
I would have been in real trouble but for your help.
Yardımın olmasaydı başım gerçekten derde girerdi.
But for the storm, I would have been home before eight.
Fırtına olmasaydı sekizden önce evde olurdum.
√ Who/what should… but ifadesinde beklenmedik karşılaşmalar, tesadüfler anlatılır:
I walked out of the station, and who should I see but old Beryl?
İstasyondan çıktım ki bir de kimi göreyim, karşımda sevgili Beryl.
I looked under the bed, and what should I find but the keys I lost last week?
Yatağın altına baktım ki bir de ne göreyim, geçen hafta kaybettiğim anahtarlar.
√ But kelimesinden sonra nesne zamirleri (me, him vs.) kullanılır. Özne zamirlerinin (I, he vs.) kullanımı ise resmî dilde mümkündür.
Nobody but her would do a thing like that.
Ondan başka hiç kimse böyle bir şey yapmaz. (Daha resmî ifadesi: Nobody but she...)
√ But kelimesinden sonra fiil kullanımı, ilk kullanılan fiile göre şekillenir:
She’s not interested in anything but skiing.
Kayaktan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor. (interested in … skiing)
That child does nothing but watch TV.
O çocuk, televizyon seyretmekten başka hiçbir şey yapmaz. (does … watch)
√ Cannot (help) but + mastar yapısı, “elde değil, kendimi alamıyorum” anlamında kullanılır. Aynı anlamda, özellikle Amerikan İngilizcesinde yaygın olan cannot but… yapısı da kullanılır:
One cannot (help) but admire his courage.
Onun cesaretine hayran kalmamak elde değil.
I can’t help but wonder what’s going to happen to us all.
Hepimizin başına ne geleceğini merak etmekten kendimi alamıyorum.
√ No alternative/choice/option but ifadelerinden sonra mastar kullanılır:
The train was cancelled, so I had no alternative but to take a taxi.
Tren iptal oldu, benim de taksi tutmaktan başka çarem kalmadı.
√ Eski İngilizcede but, “henüz, daha” anlamında kullanılırdı. Ancak bu anlamdaki but günümüzde pek kullanılmaz:
She is but a child.
O daha bir çocuk.
Etiketler : ingilizce but ile ilgili 5 cümle ingilizce but ile ilgili cümleler but kelimesi ile ilgili cümleler but ile ilgili cümleler 10 tane