Below ile ilgili cümleler
√ Below ve under, “-in altında” demektir:
Look in the cupboard below/under the sink.
Eviyenin altındaki dolaba bak.
√ Eğer bir şey başka bir şeyin tam altında değilse below, tam altında ise under tercih edilir:
The climbers stopped 300m below the top of the mountain.
Dağcılar, zirvenin 300m altında durdu.
There are piles of books under my desk.
Masamın altında kitap yığınları var.
√ Bir şey, başka bir şeyin hem altında olup hem de ona değiyorsa under tercih edilir:
What are you wearing under your sweater?
Süveterinin altına ne giyiyorsun?
The whole village is under water.
Bütün köy sular altında. (… below water denmez)
√ Below, sıcaklık, yükseklik gibi ölçülerde kullanılır:
During the night, temperatures dropped below zero.
Gece sıcaklık sıfırın altına düştü.
The lake is almost 900 feet below sea level.
Göl, deniz seviyesinin neredeyse 900 fit altında.
√ Below, zarf olarak da kullanılır:
We looked over the cliff at the waves crashing on the rocks below.
Uçurumdan, aşağıdaki kayalara çarpan dalgalara baktık.