İngilizce izin isteme ve izin verme cümlelerimizde Can, May, Could, be allowed to, Let + someone, Could was/were allowed to, Allow permit, Let gibi yapıları kullanırız.
be allowed to, izin verilmek anlamında kullanılabilir. Can anlamında düşünebiliriz.
You are allowed to play in the front garden.
Ön bahçede top oynayabilirsiniz
You are allowed to use a calculator during the exam.
Sınav sırasında hesap makinası kullanabilirsiniz
I’m not allowed to drive my dad’s car.
Babamın arabasını kullanmama izin yok.
We are not allowed to smoke in the classroom.
Sınıfta sigara içmemize izin yok.
You are not allowed to talk during the exam.
Sınav sırasında konuşmak yasaktır.
You are not allowed to enter that country without a visa.
O ülkeye vizesiz giremezsin.
Can - May - Could ifadeleri izin isteme için kullanılabilir.
Can I use your phone? Of
course you can.
Telefonunuzu kullanabilir miyim? Tabiki
Could I go out right now? I’m
afraid you can’t.
Şimdi dışarı çıkabilir miyim? Korkarım çıkamazsın.
May I come in,? Yes, of
course.
Girebilir miyim? Tabiki
İzin verirken can, may
kullanılır.
You can play with my toys.
Benim oyuncaklarımla oynayabilirsiniz
You may take photos during the
trip.
Gezi sırasında fotoğraf çekebilirsiniz
Can - İzin isterken en sık
kullanılan kip belirtecidir. Aynen”may” gibi konuşmacının ikinci ve üçüncü
şahıslara bir eylemi gerçekleştirmeleri için izin verdiğini de belirtir. Ancak
May kadar resmi ve kibar bir üslup değildir.
You can come and see me
whenever you want.
Beni ne zaman istersen gelip
görebilirsin.
You can eat anything you like.
istediğin herhangi bir şeyi yiyebilirsin.
You can apply for the job up
to 8 May.
8 Mayısa kadar iş için müracaat edebilirsiniz.
Can’t – yasaklama- İzin isterken ya da izin verilmediğini,
yasaklama yapıldığını belirtirken”can’t” kullanabiliriz.
Can’t l listen to your
conversation?
Konuşmanızı dinleyemez miyim?
Can’t join your trip?
Gezinize katılamaz mıyım?
You can’t borrow my car.
Arabam ödünç alamazsan.
You can’t sing my song in your
album.
Albümünde benim şarkimi söyleyemezsin.
Could -izin -Can’den daha resmi
ve kibar olsa da, bu yönden”may”den bir derece alttadır.
You could use my car.
Arabamı kullanabilirsin.
You could go to whereever you
want.
stediğin her yere gidebilirsin.
He could do whatever he wants.
O ne isterse yapabilir.
May not –yasaklama-Konuşmaca
kendi yetkisini kullanarak bir eylemin yapılmasına izin vermiyor ve bunu
yasaklıyorsa may not kullanılır.
He may not ask me for money
from now on.
Bundan böyle benden para isteyemez.
They may not come to our house
one more time.
Evimize bir kez daha gelemezler
Resmi yasaklamalarda da “may
not” ifadesiyle sıkça karşılaşılır.
Passengers may not smoke in
the cabin.
Yolcular kabinde sigara içemezler.
Yolcuların kabinde sigara içmeleri yasaktır.
Let + someone + fiil yapısı
izin vermek anlamında kullanılabilir.
My parents let me wear make
up.
Anne babam benim makyaj yapmama izin verir
The teacher let the students
go out before the bell rang.
Öğretmen öğrencilere zil çalmadan dışarı çıkarttı/çıkmalarına izin verdi
Could ve was/were allowed to,
geçmişteki izin anlamında kullanılabilir.
When I was a kid, I could/was
allowed to watch TV until late.
Ben çocukken, geç vakte kadar TV seyredebiliyordum
We could /were allowed to use
computers last year. Geçen yıl bilgisayarları kullanabiliyorduk
Geçmişteki tek bir eylem için
izin verilip de yapıldığını was/were allowed to ile ifade ederiz. Olumlu
ifadelerde could kullanılmaz fakat olumsuz ve sorularda iki yapı da
kullanılabilir. Bu durum could ve was/were able to arasındaki fark gibidir.
I was allowed to use a
calculator during the exam, and I did well.
Allow ve permit,Bu kelimelerin
anlamları ve kullanımları birbirine benzer. Permit daha resmîdir. Her iki
kelimeden sonra nesne ve mastar fiil gelir:
We do not allow/permit people
to smoke in the kitchen.
İnsanların mutfakta sigara içmesine izin vermiyoruz.
Eğer cümlemizde nesne yoksa,
fiilin –ing hâli kullanılırız.
We do not allow/permit smoking
in the kitchen.
Mutfakta sigara içilmesine izin vermiyoruz.
Edilgen (passive) yapılarla da
kullanılırlar. Özne olarak kişi ya da fiilin –ing almış hâli kullanılabilir.
People are not
allowed/permitted to smoke in the kitchen.
İnsanların mutfakta sigara içmesine izin verilmez./İnsanlar mutfakta
sigara içemezler.
Smoking is not
allowed/permitted in the kitchen. Mutfakta sigara içilmesine
izin verilmez.
Edilgen yapıda it kullanılması
sadece permit fiili ile mümkündür.
It is not permitted to smoke
in the kitchen. Mutfakta sigara içilmesine izin verilmez.
Zarfçıklarla (adverb particles)
allow kullanılır ama permit kullanılmaz.
She wouldn't allow me in. Beni
içeri kabul etmez.
Mary isn't allowed out at
night. Mary’nin geceleri dışarı çıkmasına izin verilmez.
Let, bu üç kelime arasında en
samimi kullanıma sahiptir. Kendisinden sonra nesne ve fiilin to almamış hâli gelir.
Please allow me to buy you a
drink. Size içki ısmarlamama lütfen izin verin. (kibar
ve resmî)
Let me buy you a drink. Sana
bir içki ısmarlayayım. (samimi ve teklifsiz)
Let, genellikle edilgen yapıda
kullanılmaz. Onun yerine be allowed to kullanılır.
I wasn't allowed to pay for
the drinks.
İçkilerin parasını ödememe izin verilmedi.
Let, zarfçıklarla
kullanılabilir. Bu durumda edilgen cümle mümkün olur.
She wouldn't let me in. İçeri
girmeme izin vermez.
I’ve been let down. Hayal kırıklığına uğradım.