√ Anlam bakımından benzeseler de, kullanım açısından farklıdırlar. At first, “önceleri, başlangıçta, başta” demektir ve çoğunlukla ardından but kelimesi gelir:
At first they were very happy, but then things started going wrong.
Başta mutluydular ama sonra işler ters gitmeye başladı.
The work was hard at first, but I got used to it.
Önceleri iş zordu ama alıştım.
√ First ise “önce, ilk” anlamına gelir:
That’s mine -I saw it first!
O benim – Onu önce ben gördüm! (… I saw it at first denmez.)
We lived in Paris when we were first married.
İlk evlendiğimizde Paris’te oturduk. ( … when we were at first married denmez.)
First, I want to talk about the history of the problem; then I’ll outline the situation today; and then we’ll discuss possible solutions.
Önce, sorunun geçmişiyle ilgili konuşmak istiyorum; sonra bugünkü durumu özetleyeceğim; sonra da olası çözümleri tartışacağız. ( At first, I want to … denmez.)