Söylediklerinin çoğu doğru.
Who can count that much money?
Bu kadar çok parayı kim sayabilir?
Who's got so much time to spend?
Kimin bu kadar çok harcanacak zamanı var?
You ask too much of me!
Benim hakkımda çok soruyorsun!
We have already gained much.
Biz zaten epey kazandık.
I don't earn as much as Ayşe.
Ben, Ayşe kadar para kazanmıyorum.
The lie of his friend has been hurted him too much.
Arkadaşının yalanı onu çok yaraladı.
It had rained too much last week.
Geçen hafta çok yağmur yağdı.
In autumn, as in spring, it rained too much.
Sonbaharda, bahardaki gibi çok yağmur yağdı.
There are too much work and not enough people to do it.
Çok iş var, bunu yapacak yeterli insan yok.