A: May I help you, sir?
( Yardım edebilir miyim, beyefendi? )
B: Yes, please. I'm looking for a cotton polo shirt.
( Evet, lütfen. Pamuktan imal edilmiş balıkçı yaka bir gömlek bakıyorum. )
A: Any particular colour?
( Herhangi bir renk tercihiniz var mı? )
B: Not really.
( Yok aslında. )
A: How about this one?
( Bu nasıl? )
B: I like the design, but don't particularly care for the colour. Do you have that in other colours, too?
( Tasarımı güzel, fakat rengini beğenmedim. Bunun başka renkleri de var mı? )
A: Well, they come in white, pale yellow, aqua, red and green. Will a white one do?
( Eee, beyaz, açık sarı, açık mavi, kırmızı ve yeşil renkleri var. Beyazı beğenir misiniz? )
B: Yes. I prefer white- and may I see a pale yellow one, too?
( Evet, beyazı beğendim - açık sarıyı da görebilir miyim? )
A: Why, of course. Let's see.. White.. Pale yellow. Here you are, sir.
( Neden olmasın. Bir bakayım? Beyaz? Açık sarı. Buyurun beyefendi. )