İnsanlık tarihinde farklı dillerin oluşmasıyla ortaya çıkan çeviri olgusu, günümüze değin insanoğlunun sürekli bir ihtiyacı olagelmiştir. Farklı diller konuşan insanlar arasında iletişimin sağlanmasından, uzak coğrafyalardaki farklı kültür ve medeniyetlerin birbirleriyle etkileşimine kadar tüm etkinlikler gerek sözlü gerekse yazılı çeviri sayesinde gerçekleşmiştir. Pratikte her zaman var olan çevirinin nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili tarih boyunca çeşitli fikirler ortaya konulmuş, çevirinin akademi dünyasında bir bilim haline gelmesi ise 20. yüzyılın özellikle ikinci yarısında olmuştur. Türkiye'de çeviri bölümleri ilk olarak 1980'li yıllarda Mütercim-Tercümanlık adı altında eğitim faaliyetlerine başlamıştır.
Diller ve kültürlerarası iletişim aracı olarak da nitelenebilen çeviri olgusunun bir bilim olarak yabancı dil öğrenimi, dilbilim ve edebiyat alanları ile yakından ilişkisi bulunmaktadır. Çevirinin hayatın her alanında kendisini göstermesi, Çeviribilim müfredatının hukuk, iktisat, tarih, edebiyat, tıp gibi tüm bilimsel ve akademik alanlarla etkileşim içerisinde olmasını beraberinde getirmektedir. Çok dillilik, çok kültürlülük ve çok disiplinliliğe önem veren Çeviribilim, bir yandan tüm disiplinlere açılan bir kapı, diğer yandan farklı coğrafyalarda hayatlarını idame ettiren toplumlar ve kültürler arasında bir etkileşim merkezidir.
Neden Türkiye'de Çeviribilim Bölümü?
Türkiye 20. yüzyıldaki modernleşme tarihini, 1940'larda devlet eliyle giriştiği bir çeviri hareketiyle gerçekleştiren bir ülkedir. Son yıllarda attığı adımlarla dünyaya açılan Türkiye'de, Çeviribilim alanında üniversite eğitimi almak özel bir önem taşımaktadır. Avrupa Birliği Müktesebatı'ndan başlayarak uluslararası şirketler için yapılan çevirilerin hacmi her yıl milyonlarca sayfayı bulmaktadır.
Çeviribilim bölümünde verilen farklı dil programlarındaki lisans eğitiminin başlıca hedefi, iyi bir Türkçenin yanında ikinci bir dile hakim ve her iki dilin kültürünü iyi tanıyan iletişim uzmanı çevirmenler yetiştirmektir. Bu bölümde eğitimini tamamlayan yazılı ve sözlü çevirmenlerin, çeviri alanında kuramsal ve eleştirel bilgi birikimine, dil ve iletişim sorunlarına analitik yaklaşım becerisine ve pratik çeviri deneyimine sahip olmaları hedeflenir. Öğrencilerin Türkçe ve ikinci dilin dışında en az bir yabancı dili daha çeviri yapabilecek düzeyde bilmeleri; sosyal bilimlerin yanı sıra siyaset, ekonomi, edebiyat, tarih, hukuk gibi disiplinlerin terminolojilerini tanımaları ideal olandır.
Türkiye'de Çeviribilim Eğitimi
Türkiye üniversitelerinde yabancı diller üzerine eğitim veren bölümler başlıca üç kısma ayrılabilir. Eğitim fakültelerinde öğretmenlik bölümleri, Edebiyat fakültelerinde dil ve edebiyatı bölümleri ve genellikle Çeviribilim çatısı altında toplanan Mütercim Tercümanlık anabilim dallarıdır. Türkiye'de Çeviribilim bölümleri, lisans düzeyinde genellikle başta Almanca, İngilizce ve Fransızca gibi Batı dillerinin Mütercim Tercümanlık anabilim dallarında eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu çerçevede öteki yabancı dil bölümlerinden farklı olarak Çeviribilim, çeviri olgusunu çeviribilimin özgül konumundan yola çıkarak bütünsel bir şekilde inceler ve çeviribilim uygulama alanına yer verir.
Halen Türkiye'de elliden fazla bölümde Almanca, İngilizce, Fransızca, Rusça, Bulgarca, Çince, Arapça ve Farsça dillerinde lisans düzeyinde akademik çeviri eğitimi verilmektedir. Çeviribilim bölümleri eğitim verdiği dil düzeyini ölçen bir sınav ile öğrenci almaktadır. Bazı bölümler ise farklı bir yabancı dil puanıyla öğrenci almakta ve bir yıllık hazırlık eğitimiyle programın yabancı dilini öğretmektedir. Yüksek lisans ve doktora programları üç yabancı dilde (Almanca, İngilizce ve Fransızca) öğrenci kabul etmektedir. Bu öğrenciler lisans eğitimlerini farklı anabilim dallarında tamamlamış da olabilirler. Bazı bölümlerde yabancı kontenjanı da bulunmaktadır ve yabancı uyruklu, yurtdışında lisans eğitimi görmüş öğrenciler bu programlara devam edebilmektedir. Yüksek lisans ve doktora eğitimlerinin en başta gelen amaçlarından birisi genç bir bilim dalı olan Çeviribilim alanına araştırmacı ve akademisyen yetiştirmektir.
Çeviribilim bölümünde okutulan dersler daha ziyade Türkçe ve yabancı dil kültür edincini geliştirmeye yöneliktir. Bunun yanı sıra çeviribilimsel ve uygulamalı derslere de yer verilir. Bunlar daha çok karşılaştırmalı ve çeviri amaçlı dil-metin-kültür incelemeleri, çeviribilim ve temel çeviri becerileri gibi derslerdir. Öğrenciler genelde ikinci yılın sonuna kadar ortak çeviri dersleri alırken, sonrasında uzmanlaşacakları (örneğin hukuk, iktisat gibi alanlarda) yazılı ya da sözlü çeviri eğitimi görürler. Bu çerçevede özel alan çevirileri, teknik çeviri, diliçi çeviri, edebiyat çevirisi, uzmanlık bilgisi ve çevirisi, çeviri eleştirisi gibi dersler eğitimin ikinci yarısında görülen derslerdendir.
Adaylarda Aranan Özellikler ve İş İmkânları
Çeviribilim bölümünde okumaya aday öğrencinin Türkçeye ve çeviri eğitimi göreceği dile hakim olması, her iki dilde de metin oluşturma becerisinin bulunması ve iyi bir genel kültür alt yapısına sahip olması ön koşuldur.
Çeviribilim mezunları aldıkları teorik ve pratik çeviri eğitimi sayesinde birer kültür ve iletişim uzmanı olarak gerek Türkiye'de gerekse aldıkları program dili ve kültürüyle ilişkili diğer ülkelerde dil ve kültürel iletişim gerektiren bütün işlerde çalışma imkânına sahiptirler. Serbest çevirmenlik, redaktörlük, kitap çevirmenliğinin yanında özel şirketlere, çeviri bürolarına veya konsolosluk gibi devletler arasındaki ilişkileri sağlayan birimlere bağlı çevirmen olarak çalışabilirler. Donanımları, kültürel ve bilimsel altyapıları sayesinde çeviribilim mezunları ayrıca medya, reklamcılık, halkla ilişkiler, finans gibi sektörlerde yöneticilik, asistanlık, sekreterlik pozisyonlarında çalışabilmektedirler. Çeviribilim, geniş bir kültürel altyapı kazandırarak ve çevirmen adayının farkındalık edincini geliştirerek kültür uzmanları yetiştirmeyi vaat ediyor.